Bu Blogda Ara

10 Mart 2015 Salı

PORTO (PORTUGAL) PORTEKİZ

5 yıl aradan sonra... BU YAZI PORTO'YA GİDECEK OLAN ARKADAŞLARIMA GELSİN.. 

(PORTO – LİZBON)


PART 1 -PORTO



 Blog'uma dönüş yazıma Porto Lizbon seyahati ile başlamak istedim....

Öncelikle Porto'yu gezmek için 1-2gün, Lizbon için 2-3 gün yeterli (zamanı bol olmayanlar için..) Uçuş 4 saat 35 dakika..

HAVADURUMU:

Şubat sonu/Mart başında bizim şansımıza Porto yağmurlu 13, Lizbon güneşli 20 dereceydi gündüz. Geceleri 9/10.
Bizim gibi yazım tatilimi vermem diyenler için Mart başında neresi sıcak olur diyenlere tavsiye ederim.
Nisan ve Mayıs aylarında  gezmek/yürümek için daha ideal olabilir..
Ama normalde Porto ve Lizbon haziran, temmuz, agustos'ta daha hareketliymiş. 
Bizim zamanımızda THY'nin Porto uçuşları daha başlamadığı için biz 4 geceliğine gittik. Trenle git dön yapmak için zaman gidecek diye.. 

Lizbon/Porto Porto/Lizbon TREN :


Lizbon'da uçaktan iner inmez taksiye binip (8 dakikada) Oriente tren istasyonuna gittik ve istasyondan sıra beklemeden Porto Campanha istasyonuna bilet aldık. Toplam sure: 2 saat 35 dakika (Tren saatte 200’ün üzerinde gidiyor genelde) Business bilet kişi başı gidiş  ve dönüş 76.5 euro verdik. Yorgunsanız business’ın avantajı (az kişi oldugundan daha boş koltuklar ikili koltuğa uzanma imkanı oluyor. Bir adet içecek free. )
Buarada trende wi-fi bedava. Porto’dan lizbon’a geçiş de aynı şekilde Porto Campanha ‘dan Lizbon Oriente’ye trenle gitmeniz gerekiyor. Lizbon’da da tren istasyonu şehir merkezine 9/10 euro taksi ile.

PORTO


Otel: Intercontinental Otel’de kaldık. Çok iyiydi hem lokasyonu hem de oda büyüklüğü. Concierge hizmeti de çok iyi.. Kesinlikle tavsiye ederim. Tüm gezilecek yerleri büyük bir sabırla anlatıp haritadan işaretleyip verdiler.. Ayrıca tüm yemek rezervasyonlarımızı da bizim için yaptılar. J



Otelin bulunduğu yer Avenida dos Aliados ( gezilecek yerler listesinde- şehrin merkezi ve gezmeye başlamak için doğru bir nokta – özellikle daha az yokuş yukarı yürümek isteyenler için :P)
Otel tam adres- Palacio Das Cardosas_ Praça da Liberdade 25

Avenida dos Aliados’tan gündüz..

Avenida dos alieados’ta Intercontinantal oteli solunuza alıp çok az yokuş yukarı yürüyerek ilk olarak şehre yukarıdan bakabileceğiniz şehrin meşhur kulesi  Torre des Clerigos’a çıkıp manzaranın tadını çıkarın.



                                                             Torre des Clerigos





 Praça da Liberdade 25’ten yukarıdaki mavi çinili binanın hemen karşısında
 Sao Bento tren istasyonu var ve içi şeker (çini seviyorsanız). Gezilecek yerlar arasındaydı.. Geçerken bir kafanızı uzatıp bakarsınız. (Sao Bento M) 



                                                    (Sao Bento tren istasyonu)

Burdan sonra yokuş aşağı Ribeira’ya doğru yürüyebilirsiniz. Ribeira şehrin deniz kıyısındaki en hareketli yeri. Rengarenk evler var. Ribeira’ya inerken biz r dos flores sokağından indik ve bu rengarenk kapıları görme fırsatımız oldu. Şeker bir sokak..

                                                                       r dos flores sokağı

Dilerseniz daha geniş olan sol paralelindeki direct sao bento’nun önünden geçen ana yoldan da inebilirsiniz. Bu sokaktan özellikle inmenizi tavsiye etmemin bir nedeni de bu yolun bitiminde pazar yeri olan (Mercado), Sao Francisco Church’ün ve Palacio da Bolsa’nun yer alması. Kilisenin hemen yanında şansımıza şarap fuarı (vine tasting organizasyonu vardı.)Denk gelirseniz kişi başı 10 euro’ya tadımlar yapabilirsiniz..

Heykelin sağ arkasındaki kalan sao Francisco church onun yanı da sarap tadım için bahsettiğim yer. (devamlı yok ama şarapseverle hiç üzülmesin Gaia bölgesi tamamen şarap evlerinden oluşuyor..)


SAO FRANCISCO CHURCH

                     (One of Europe's most extraordinarily lavish church interiors, completely covered in gold.)




RIBEIRA 
Burdan da denize sola-doğru yokuş aşağıya yürümeye devam edip indiğiniz yer Ribeira J
  
( Ribeira )- rengarenk şeker evler café’ler. Martta gelmenin kötü bir yanı hava dışında mekanların az da olsa bir kısmının kapalı olabilmesi..



Ribeira’dan sonra istikamet Gaia ile Riberia’yı bağlayan Douro nehrinin üzerindeki Dom Luis köprüsünün üzerinden yürüyerek Gaia'ye geçmek.. 


   

                                                    özetle oklar --> GAIA'yı gösteriyor 


                                                  (köprünün üzerinden Ribeira manzarası)
Köprüyü geçergeçmez Gaia’ya geldiğinizi anlarsınız. Denizkenarında sayısı şarap evi göreceksiniz. Porto house wine biraz tatlı.
PORTO HOUSE vine

Gaia sahilini yürüyüp tekrar Riberia’ya vardıktan sonra görülecek tek bir yer Museu Arte Sacre e Arqueologia, Museu Arte Sacra de Se ve hemen yanındaki katedral (Se) kalıyor.


                       YOL HARİTANIZ :)  PORTO (TO SEE) MAP


YEME İÇME


O DE Porto Wine House:  (portekiz mutfağı)

Riberia’nın orada akşam yemeği için önceden rez gerekiyor ufak hoş bir ambiansı olan mekanda yemekler güzel.
Tripadvisor’da 975 restaurant içinde 5.
Kesinlikle özel ev yapımı sosisini tavsiye ediyorum. Yemekleri çok beğendik sadece codfish’i meşhur ama  ben kokusunu beğenmedim. Onun dısında yediğimiz hersey superdi. Tatlı olarak grandma’s pudding (pudding değil farklı bir tatlı – ekmektatlısı gibi- ve çukulata söyledik. Çukulatayı daha çok beğendik.. Bence akşam yemeği için gidilmesi gereken bir mekan. Felsefesi güzel.. Aceleniz varsa gelmeyin diyor.. İlk girince verilen yazının bir kopyası:



          Adres: Largo do Terreiro 7 | Zona Historica da Ribeira, Porto4050-603, Portekiz

PAPARICO: (et et et :)

Efsane eti olan restaurant: PAPARICO
REZERVASYON YAPIN MUTLAKA
Tripadvisor’ın bir numarası ve kesinlikle hakediyor. Yanlız en en en önemli uyarım ana yemek olan et 1 kilo geliyor tam (KEMİKSİZ!!) ( 2 hatta 3 kişilik) önden bizim gibi başlangıçları abartmayınJ RİB EYE STEAK favorim!!!
Karidesi ( king prawn) güzeldi başlangıçta ama asıl odagınız ana yemek et olsun.. cidden çok başarılı idi..


 Adres: Rua de Costa Cabral 2343, 4200 Porto, Portekiz
+351 22 540 0548

Öğlenleri: Ribeira’da atıştırmalık bir café’ye gidebilirsiniz. 

Café: Majestic Café meşhurmuş biz ordayken restore ediliyordu.

Kahvaltı: Açıksa Majestic yoksa biz Traveller Café’ye gittik. Şeker bir mekan Majestic’e 1 dakika mesafede.

Harita’da ikisi de işaretli..

İYİ TATİLLER J





26 Mayıs 2010 Çarşamba

tavsiyeler..sağlıklı yaşam

Arkadaşlar ne zamandır birşeyler yazamıyorum malum hürgeneraller dönüyor..
Askerlikle alakası olmayan kimse şuan ne dediğimi pek anlamayacaktır.. Büyük ihtimalle hatta bir çoğunuz askerlikle alakalı şuan tek kafanızda bu sezon military modasının baskın bir şekilde olması... Konu şöyle, erkek arkadaşım 5 ay 5 gündür askerdeydi.. ve pazartesi bitirip, geldi.. Bu nedenle öncelikle bu kadar boşladığım için sorry..
Şimdi size vereceğim tavsiyelere gelince:
Malum yaz geliyor ve benim gibi hiçbir zaman kilosundan memnun olmayan/olmayacak bir insansanız eger dün detoks uzmanı (LifeCo'nun kraliçesi) ile ufak bir söyleşi fırsatımdan sonra edindiğim bazı bilgileri sizlerle paylaşayım dedim..
1- Yemek sırasında aman tıkasın az yiyim diye saın su içmeyin. Suyu en en geç yemekten yarım saat önce içeceksiniz, Yemek bittikten en erken 3 saat sonra..
2- İçeceğiniz suyun Ph derecesi çok önemli. Ph:7'nin vücudumuz için nötr olduğunu varsayarsanız eğer Ph:7 nin üzerinde su tercih etmelisiniz..
Nedenlerini daha sonra detaylı yazarım ama şuan gene maalesef çok vakit yok.. Çalışan insan olmak böyle birşey işte :)
ps:Tr de satılan sular içinde ph'ı en uygunlar Nestle ve Saka'ymış..
3-Yemekten hemen sonra kesinlikle ve kesinlikle meyve yemeyeceksiniz..
4- Hayatınızdan et yerine tavuk'u cıkarmanıs daha saglıklı. Tr'deki tüm tavuklar deli gibi hormonlu..Ya köyde tavuk ve yumurta yiyin ya da mümkün olduğunca azaltın..
5- Süt içecekseniz taze badem sütü (evde taze bademi suda bekletin, blenderdan gecirip, tulbentle suzun ve için)
6- raf ömrü uzun olan gıdalardan uzak durmaya çalışın
7- sebzelerin çiğ yemeğe çalışın.. mümkünse ıspanağı bile..
8- limon kesildikten sonra 45 dk içerisinde tüketilmezse hiç bir yararı kalmıyor nerdeyse..
9- limon vücutta alkali özellik tasır, asidik değil. Bu nedenle suyunuza mümkünse taze limon sıkın :)
Şimdilik bu kadar ilk fırsatta size yeni tavsiyelerle geri döneceğim :))

18 Mayıs 2010 Salı


São Paulo International Art Fair...


70'in üzerinde galeri ve 1500 adetten fazla sanat eseri ile Güney Amerika'nın en büyük sanat organizasyonu.. Fotograf, resim ve heykellerden oluşan Art Fair'in 6. yılı..İşte sanattan pek anlamayan bir sanatsever olarak favorilerim :)


























Sanatçılar sırasıyla:

amanda melo
ana linnemann
ascanio
claudia jaguaribe
hilal sami hilal
ornelas
os gemeos
ricardo rendon
susy gomez




























16 Mayıs 2010 Pazar

Hodjapasha Culture Center' da sema gösterisi: 800 yıllık gelenek..

Hodjapasha Culture Center Sirkeci'de gizli kalmış bir kültür merkezi..550 yıllık mazisi bulunan bir hamam, Kemal Çakırgöz'ün sayesinde son restorasyonundan sonra bir sema gösteri yeri ve sergi alanı olarak kullanıma açılmış.



Yer tarifi: Cağaloğlu'na çıkan yokuşta ilk sol girilmez (Sirkeci garı tarafına dönen tramvay geçen yol), ikinci soldan sapınca karşınıza Hodjapasha Culture Center çıkıyor.


Mekanın atmosferi çok farklı. Garip bir şekilde etkiliyor insanı..
Şimdi nasıl farklı ve nasıl etkiliyor diyeceksiniz..Bunu sanırım pek anlatamayacağım. Gidin görün diyorum. :) Hele benim gibi Konya'ya sema gösterisine gitme fırsatınız olmadıysa Hodjapasha'ya mutlaka gitmenizi tavsiye ederim.. İçerisi yüzde 99 turist. (Alman, İngiliz ve Fransız ağırlıklı, bir iki tane de Japon).
Bizim kendi geçmişimize verdiğimiz değerden fazlasını onlar veriyor gibi gözüküyor..
Beni en çok etkileyen an aslında semazenlerin kollarını dönmeye ilk başladıkları anda yukarı kaldırırkenki görüntü oldu. Sanki gerçekten de ruhları yükseliyor gibi bir his veriyor o görüntü.. Mekanın enerjisi çok güçlü. Müzik ilk başladığında ve semazenler ilk dönmeye başladığında tüylerimin diken diken olduğunu hissettim. Ney sesi zaten beni oldum olası hüzünlendiren bir ses oldu. İnsanın ruhunu okşuyor.. Genel ışıklandırma ve gösteri esnasındaki ışık efektleri de ortamın büyüsüne renk katıyor...

O kadar dönüp de nasıl başları dönmüyor?? sorusuna genel olarak bir çok cevap buldum nette... Kafalarının duruş açısı ve ayaklarının daire cizen pergel gibi donmesi en sık rastladığım cevaplardı..

Mekanla ilgili tek şikayetim wc'ler. Yok merak etmeyin çok temiz ama sadece bir bayan ve bir erkek tuvaleti var. Kuyruk uzun :)

Mevlana'nın insanlığa nasihati...

"Gel, gel, ne olursan ol yine gel,
İster kafir, ister mecusi,
İster puta tapan ol yine gel, ,
Bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir,
Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel...
Şu toprağa sevgiden başka bir tohum ekmeyiz,
Şu tertemiz tarlaya sevgiden başka bir tohum ekmeyiz biz...
Beri gel, beri ! Daha da beri ! Niceye şu yol vuruculuk ?
Madem ki sen bensin, ben de senim, niceye şu senlik benlik...
Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız!

Bizim mezarımız âriflerin gönüllerindedir. " Mevlânâ

http://www.istanbuldervishes.com/index.html
Dervişlerle ilgili güzel bir site hazırlamışlar.. İlgisini çeken olursa diye koymak istedim..

Adres: Ankara Caddesi Hocapasa Hamam Sok No: 5-9D Sirkeci İstanbul 34110
Türkiye
Tel: +90 212 511 4626
Fiyat: 40 TL-
(Salı ve persembe günleri hariç hergün 19:30'da)